Akşam işten yorgun argın gelen Elif, mutfağa girdiğinde ocağın başında annesini buldu. Ocakta kaynayan tencerenin içinden mis gibi bir koku yükseliyordu.
“Anne, ne pişirdin? Çok güzel kokuyor!” diye sordu, ceketini çıkarırken.
Annesi hafifçe gülümseyerek kepçeyle tencerenin içini karıştırdı. “Kaypak yaptım kızım. Eskiden biz bunu kış için bol bol hazırlardık. Kolay pişer, hem doyurucu hem de besleyici olur.”
Elif tencereye yaklaştı. İçinde minik üçgen makarnalar, tereyağıyla birleşmiş, üstüne de bolca yoğurt ve nane eklenmişti. Kaşığı alıp bir lokma tattığında yüzüne bir gülümseme yayıldı. “İşte tam bir anne yemeği! Hem pratik hem de lezzetli.”
Günümüzün yoğun temposunda, zamansız gelenekler hala mutfaklarımızda yerini koruyor. Tıpkı Elif’in annesinin yaptığı gibi, El Kesimi Kaypak da hızlıca pişen ama lezzetinden ödün vermeyen bir seçenek. Çünkü bazı tarifler, sadece bir yemek değil; anne sıcaklığı, geçmişin mirası ve geleceğe uzanan bir bağdır…
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.